Anlamsız değilsin; anlam sensin
1 sayfadaki 1 sayfası
Anlamsız değilsin; anlam sensin
Bana bir harf veya bir rakam söyleyin ki, herhangi bir kelimenin veya hesabın içinden çıkardığınızda o kelime ve o hesap anlamlı ve düzgün olsun.
Gösteremezsiniz. Eksik kalır. Hangi harfi bir kelimeden, hangi rakamı bir hesabın içinden çıkarırsanız mutlaka eksik kalır ve ne hesap tutar ne de kelimeyi inşa edebilirsiniz. Aslına bakarsanız herhangi bir şeyden herhangi bir şeyi çıkardığınızda eksik kalır,belki görmez veya hissetmezsiniz ama öyledir. Sizin görmemeniz veya hissetmemeniz onun eksik kalmadığı anlamına gelmez.
O yüzden siz de böyle bakın hayata.
Değerlisiniz.
Her bir canlı öldüğünde dünya biraz daha anlamsızlaşıyor farkında değil misiniz?
Bu yüzden dünya denen meşum yuvarlak, her geçen gün anlam erozyonuna uğruyor. Bu yüzden bir biraz daha dünya üzerindeki hayatı manasız buluyoruz ve kendimiz de anlamsızlaşıyoruz.
Eksiklerin değerini bilmediğimiz için değil, kendimizin bir bütünün parçası olduğumuzun farkına varamadığımız için. Mutlak cansızlık, yokluktan öte bir yaratılmamışlıktır!
Dolayısıyla bir eksiği tamamladığınızı düşünün, öylesiniz! Her ne şekilde ve nasıl olursanız olun, ama eksikliğini tamamladığınız şey de her şeyi anlamlı kılandır.
Ve hiçbir şey bu anlamsızlığın sonu değildir! Anlamsızlığın tek bir sonu vardır, kendini yaratılmamışlığa teslim etmek. Bu da mümkün değil.
Yüce yaratıcının varlığı bu derece her şeyin mutlak içindeyken insanın kendini anlamsız hissetmesi kadar abes bir ey olabilir mi?
Böyle anlamsızlıklar içine düştüğünüzde “Ben bir bütünün parçasıyım!” diye düşünün.
Her şey sizin için yaratılmamış aslında, yani her şey bizim için yaratılmamış, biz her şey için yaratılmışız ve bu öyle yüce bir duygu ki, her şey bizi soluyor, bize dokunuyor, bizimle hemhal.
Biz olmasak da böyle. Ama önemli olan varlık ve anlamlı olmak değil mi?
Üstelik hiç kimsenin haberi olmasa da BİR var ve sizi biliyor, sizi görüyor, sizinle; ne mutlu.
Bu yüzden insan, kendini erdemli bir yaşamın içinde tutmalı. Bu erdemin öznesi de “Benim için değil, ben hepsi içinim” olmalı.
Dolayısıyla insan yaşamayı seçmeli. Yaşamak derken rutin bir hayat anlayışı değil elbette bahsettiğim; yaşamak bilincini aşarak yaşamak.
Bütün bunları neden yazıyorum?..
Bu hafta, bundan önceki haftalarda, aylarda, yıllarda olduğu gibi ve bundan sonra da olacağı gibi sınav var. Öğrenci arkadaşlarım kendilerine sınavdan hemen sonraki yaşamlarına ait bir hedef koymasınlar sınava girerken önlerine. Bu sınav gerçekten de hiçbir şeydir. Anne babalar için de bu böyle olmalı. Önemli olan tüm yaşantınızdaki yaşam felsefeniz ne olacak, böyle bir yol haritası her şeyi çözecektir. Sınavı kazandığınızda en fazla üniversiteye gidip mezun olacaksınız. Hepsi bu, zaten üniversiteye girip de mezun olmayan yok, istisnalar dışında…
Eğer hayata “Bu sınav aslında ben var olduğum için var, ne bir hedef, ne bir engel ne de bir başka şey!” diye bakarsanız, sadece bu sınavda değil bütün sınavlarda ve başarısız olmanız mümkün değil.
Anne babalar için de bu geçerlidir. Eğer çocuğunuza bu dünyada verebileceğiniz tek şey; bu sınavı kazanıp, üniversite mezunu olması, sonra da bir iş bulup çalışması ve güya hayatını kazanmasıysa hedefiniz, hiç uğraşmayın. Bu zaten kendiliğinden olan bir şey. Esas önemli olan çocuklarınıza bu dünyanın vazgeçilmez bir öznesi olduğunu çocuklarınıza hissettirmektir. Eğer onu çocuk kaybederse bir daha asla bulamaz, siz de çocuğunuzu bulamazsınız.
Elbette biraz akıl hocalığı yapıyorum. Durum bu… “Her şey senin için!” dediğiniz anda çocuğunuz kendisini özne olmaktan çıkaracak ve büyük bir anlam boşluğuna, dolayısıyla anlamsızlığa düşecektir. Bunu sınavı kazansa da yaşayacaktır. Onun için siz ve çocuğunuz bir bütünün parçasısınız, siz olmazsanız bütün de olmaz. “Oluyor” diyebilirsiniz, hayır. Bu bir yanılsama, biz sadece olduğunu zannediyoruz. Her bir insan umudunu yitirdiğinde, yani kendisi olmaktan çıktığında ne anlamlı bir kelime olabilir, ne de hayatın bütün direncine karşı eksiksiz bir hesap içinde bir rakam olarak kalabilir.
Kendinizi ve çocuklarınızı savurmayın!
Anlam sensin!
Hayat senin değil, sen hayatınsın.
Sen BİR’in birisin. Yoksa dünyada işin olmazdı.
Sen olmadığın zaman bir kelime eksik kalır, dolayısıyla hiçbir şey yazılamaz!
Ali Ulurasba
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz