“Allah” yerine “Tanrı” Denilebilir mi?
1 sayfadaki 1 sayfası
“Allah” yerine “Tanrı” Denilebilir mi?
Bizim atalarımız Müslüman olmadan önce yaratıcı bir zata inanıyorlardı. Belki kendilerine göre değişik tanrıları da vardı. Ama onlar daha çok kendi lehçeleri ile “Tengriu” dedikleri zaman , zat-ı uluhiyeti kastediyorlardı. Bu kelime sonra biraz daha incelik kazandı ve “tanrı” şeklini aldı ki aslında mabut demektir ve Arapça daki “ilah”ın, Fransızca daki ”dieu” nun , Farsçadaki “hüda”nın karşılığı olan bir kelimedir. Ama hiçbir zaman cenab-ı hakk’ın bütün esma-ı hüsnasının cami , ism-i zat olan Allah kelimesinin karşılığı değildir. Allah dendiği an , bütün kainatta tecelli eden isimleri ile bir zat-ı ecelli a’la akla gelir. Allah kelimesi ile anlaşılan budur. Yani O Mabud-u Mutlak , Halık-ı Mutlak , Maksut-u Mutlak , Rezzak-ı Mutlak , Bari-i Mutlak ‘tır … Esma-i Hünsayı Cami Allah kelimesinde böyle umumi bir mana anlaşılır ve bu itibarla da Allah’ın (c.c.) ismi hassıdır.
Allah denildiği zaman bu Mabud-u Mutlak anlaşılır ve Vacib-ül Vücud akla gelir. Ama Tanrı dendiği zaman Yunanlının aklına Zeus gelir , Mısırlının Apis Boğası ve Hintlinin aklına da kendi inekleri .. Demek Tanrı kelimesi ile yerli yersiz mabut kelimesinin akla gelmesine karşılık Lafza-ı Celal olan “Allah” kelimesi Vacib-ül Vücud’un ismi hassı olarak sadece o Esma-i Hüsna sahibi Zat-ı Zülcelal’i akla getirir. Onun için bir insan tanrı demekle Allah’ı kastederse maksadını anlatamaz ve hata etmiş olur.
Tanrı ; ilah kelimesi yerinde , Hüda , Dieu ve God yerinde kullanılabilir fakat Allah yerinde değil…Allah , Cenab-ı Hakk’ın Zatının has ismidir. Onun için “LA İLAHE İLLALLAH “ diyoruz; fakat “La Allah’a İllallah “demiyoruz. Evvela ilahlar , tanrılar ne varsa hepsi nefyediliyor sonra da ispatta , Mabud-u Mutlak getiriliyor ve sadece Allah vardır deniliyor.
Mevlit yazarı Süleyman Çelebi bu hususu çok güzel tefrik ederek “ Birdir Allah , ondan başka tanrı yok “ deyip her iki kelimenin yerini de tayin ve tespit etmiştir.
Allah denildiği zaman bu Mabud-u Mutlak anlaşılır ve Vacib-ül Vücud akla gelir. Ama Tanrı dendiği zaman Yunanlının aklına Zeus gelir , Mısırlının Apis Boğası ve Hintlinin aklına da kendi inekleri .. Demek Tanrı kelimesi ile yerli yersiz mabut kelimesinin akla gelmesine karşılık Lafza-ı Celal olan “Allah” kelimesi Vacib-ül Vücud’un ismi hassı olarak sadece o Esma-i Hüsna sahibi Zat-ı Zülcelal’i akla getirir. Onun için bir insan tanrı demekle Allah’ı kastederse maksadını anlatamaz ve hata etmiş olur.
Tanrı ; ilah kelimesi yerinde , Hüda , Dieu ve God yerinde kullanılabilir fakat Allah yerinde değil…Allah , Cenab-ı Hakk’ın Zatının has ismidir. Onun için “LA İLAHE İLLALLAH “ diyoruz; fakat “La Allah’a İllallah “demiyoruz. Evvela ilahlar , tanrılar ne varsa hepsi nefyediliyor sonra da ispatta , Mabud-u Mutlak getiriliyor ve sadece Allah vardır deniliyor.
Mevlit yazarı Süleyman Çelebi bu hususu çok güzel tefrik ederek “ Birdir Allah , ondan başka tanrı yok “ deyip her iki kelimenin yerini de tayin ve tespit etmiştir.
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz